27 Ocak 2014 Pazartesi

KOLAY HAMUR KIZARTMASI


SUPER KOLAY PİŞİ( HAMUR)

Sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi; kimi yörede hamur kızartması kimi yörede pişi. İşte bugünkü tarifim herkesin çok sevdiği şimdiye kadar denemeyenlerin çok seveceği hamur kızartması. Hazırlaması oldukça basittir.

MALZEMELER:

 1 su bardağı yoğurt (ev yoğurdu olması tercih edilir)

1 paket kabartma tozu

1 tutam tuz

Alabildiği kadar un

YAPILIŞI:

Bütün malzemeleri bir kapta karıştırıyoruz. Elimize yapışmayacak yumuşak bir hamur olmalı. Her ne kadar maya kullanmasak da hamurumuzun kendi toplaması gerek bu yüzden 30 dakika kadar dinlendirelim. Hamurumuzu oklava yardımıyla 2 cm’den biraz daha kalın olacak şekilde açıyoruz. Kızdırdığımız yağın içine kare kare kestiğimiz hamurlarımız atıyoruz. İşte hepsi buJ afiyet olsun…

20 Ocak 2014 Pazartesi

Ev Yapımı Tereyağı


“Eskisi gibi değiliz… Eskiden yediklerimizi yiyemiyoruz” diye yakınmaları her taraftan duyuyoruz. Pekiyi bunun için ne yapıyoruz. Eğer organik ürünler tercih ediyorsak ne ala… Ama herkes organik ürünlere ulaşabiliyor mu? Büyük şehirler de yaşamanın olumsuz yönlerinden biri de yediğimiz içtiğimiz ürünlerin ne kadar katkı maddesiz olduğunu kestiremeyişimiz.

En basitinden evde çocuklarımıza ne sütü içiriyoruz? Pek çoğumuz kutu sütlerini kullanıyoruz. Son zamanlarda ben şanslılar arasına girmeye başladım. Çünkü sütçümden süt alıp ev yapımı yoğurt ve taze süt içebiliyoruz. Bugünkü tarifim de aldığımız bu sütlerin kaymaklarıyla ilgili… eğer siz de sütlerinizin kaymaklarını biriktirebiliyorsanız ev yapımı tereyağı tarifim hem çok kolay hem de çok lezzetli olacaktır.

MALZEMELER:

Biriktirdiğimiz süt kaymakları

1 su bardağı ılık (sıcağa yakın) su

1 su bardağı çok soğuk su

(daha sonra yıkamak içinde 1-1,5 bardak soğuk suya ihtiyacımız olacak)

YAPILIŞI:

Kaymaklarımızı derince bir kaba koyuyoruz. Benim biriktirdiğim kaymak yaklaşık 750 gr. kadardı verdiğim su miktarları da bununla orantılıdır.  Mikserle kaymağı yaklaşık 6-7 dakika karıştırıyoruz. Bu karışıma 1 su bardağı sıcağa yakın ılık suyumuzu azar azar döküp, mikserle karıştırmaya devam ediyoruz. 1-2 dakika sonra 1 su bardağı soğuk suyu azar azar ekleyip mikserle karıştıracağız. Karıştırdıkça yağlar üste doğru toparlanmaya başlayacak altında da sütümüzün suyu kalacaktır. Bu şekilde olduğunda yağları bir kaşık yardımı ile üstünden toplamaya başlayabiliriz. Topladığımız yağları buzlukta 5 dakika kadar bekletelim. Çünkü son aşama olarak yaptığımız yağı buz gibi soğuk suyla yıkamamız gerekiyor. 5 dakika buzlukta beklettiğimiz tereyağını yıkama işlemini söyle yapacağız. Yaptığımız tereyağının içine buz gibi soğuk suyu dökeceğiz, kaşık yardımıyla karıştıracağız, bu işleme yıkama denir. Döktüğümüz suyun rengi tereyağımız yüzünden süt renginde çıkacaktır. Çıkan bu sudan çok güzel kurabiye ve poğaça yapılır hatırlatalım J.  Bu yıkama işlemine kabımızın içinde kalan suyumuz tertemiz su oluncaya kadar devam edeceğiz. İşte hepsi bu kadarJ afiyet olsunJ    

19 Ocak 2014 Pazar

Saç bakım yağı ve suyu tarifleri


Pazar günleri ailemizin biraz yoğun geçirdiği zamanlardır. Neden mi? Çünkü çocuklar banyo yapacak , tırnaklar kesilecek, ödev varsa ve yapılmamışsa yapılacak vs vs…. Benim için Pazar  ailenin bütün fertlerinin evde olduğu ve haftaya başlangıç için hazırlık yapılan bir gün. Sürekli bakımlı gezen bayanlardan ne yazık ki değilim (çok isterdim) Senelerdir  kullandığım belli marka gündüz yüz kremim var, ellerim kışın çok kuruduğu için geceleri kullandığım el kremim ve that’s allJ Parfüm kullanmayı çok severim aslında güncel çıkan kokuları takip ederim. Ama onun dışında moda takipçisi olduğum söylenemezJ

 2. Oğlum’dan sonra saçlarım dökülmeye başladı. Zaten ince telli ve gür değildi bir de dökülmeye başlayınca çok üzülmüştüm. Bunun için sizlerle 2 tarif paylaşacağım. Hafta sonu kendiniz ile biraz ilgilenmek isterseniz ve saçlarınızla işe başlarsanız işte size 2 tarif: Bunlardan birincisi Prof. Dr. Ahmet Maranki’den Saç bakım yağı, diğeri de Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’ndan Saç durulama suyu. Her iki kürü de denedim ve faydalı olduklarını söyleyebilirim. Saç durulama suyunu kullanacaksanız, havlunuzu ona göre seçmelisiniz lavanta boya verebiliyor ve daha sonra havlunuzdan rengi çıkmıyor. Tariflerimiz söyle:

Saç bakım yağı

15 gram çam yağı

15 gram ısırgan otu yağı

15 gram zeytinyağı

15 gram badem yağı

15 gram sarımsak yağı

10 gram biberiye yağı

15 gram menekşe yağı

2 gram kristal tuz

Bütün malzemeleri aktarlarda bulabilirsiniz. Güvendiğiniz bir aktardan almanızı öneririm.

Kullanımı:

Karışımı hazırladık, ilk hafta her gün, 2. Hafta gün aşırı, 3. Hafta 3 günde bir saçlarımıza uyguluyoruz. Karışımı saçınıza yediriyorsunuz(yumuşak hareketlerle masaj yapar gibi), üstüne bone geçiriyorsunuz en az  1,5 saat saçlarda duruyor, bazen dökülecek saçları döküyor sonra kemik ağaçtan bir tarakla geriye doğru taranıyor(ben kemik tarak bulamadım L). Yıkamak istediğinizde şampuan gibi kimyasal ile değil zeytinyağlı sabunlar olabilir doğal sabunlarla yıkıyoruz üstüne kaliteli sirkeyle saçlar yıkanıyor.

Not: Karışım korkunç ötesi kokuyor. Çocuklar da dahil ailedeki herkes kokudan nefret ediyor. Yapmak isteyenlere ufak bir bilgi.

Saç Bakım suyu:

1 su bardağı suya 2 tatlı kaşığı lavanta koyup 7 dakika kaynatıyoruz çıkan suyla saçlarımızı duruluyoruz. Yani bu formül saçlarımızı yıkadıktan sonra durulama suyu olarak kullandığımız bir tarif. Saç dökülmemizi kolaylıkla durduruyor.

Bir  atasözümüz ne der: Kadınlar her zaman güzel ve bakımlı görünmek ister :)başarabilenleri takdirle alkışlıyorum herkese iyi haftasonlarıJ

18 Ocak 2014 Cumartesi

EVDE OYUN HAMURU YAPIMI (DAYANIKLI)


Ah anneler ah! Bu oyun hamurlarından ne çekiyoruz değil mi? Çocuklarımızın ince motor becerileri gelişsin diye uzmanların tavsiye ettikleri oyun hamurlarıyla oynamaları için pek çok şeyi göze alıyoruz. Benim için en önemlisi sağlıklı oyun hamuru bulabilmek için en uygun hamuru bulmak. Ancak son zamanlarda günü birlik hamurlar yoğurup içine gıda boyası katıp oğullarıma veriyordum. Aşağıdaki tarif daha uzun süreli dayanıklı ev yapımı oyun hamuru tarifidir. Oldukça kolaydır.

MALZEMELER

1 Su bardağı un

¼ su bardağı tuz

1 su bardağı su

1 paket vanilya (güzel kokması için)

2 yemek kaşığı zeytin yağı

İstenilen renkte gıda boyası(Gıda boyanız yoksa üzülmeyin, ayva çekirdeklerini 1 su bardağı suda pişirin alın size kırmızı suJ )

YAPILIŞI

Bütün malzemeleri bir tencereye alıp karıştıra karıştıra pişiriyoruz. Oyun hamuru kıvamına gelinceye kadar pişirelim. Çok sıcakken elimize almayalım ancak biraz ılıyınca kıvamına göre un ekleyerek ele yapışmaz oyun hamuru kıvamına getirebiliriz. Bu hamuru eski oyun hamurlarımız sakladığımız plastik kapların içinde saklayabiliriz. Korkusuzca da çocuklarımızın oynaması için ellerine verebilirizJ Not: tarif benim değildir. Ancak daha dayanıklı ve güzel olması için içine eklemeler yaptım. Kolay gelsin.

17 Ocak 2014 Cuma

Stephenie Meyer- Göçebe


STEPHENIE MEYER--- GÖÇEBE

Artık herkes Stephenie Meyer’ı ve Twillight serisini biliyor. Sinema filmi ile belki de kitabının ulaşamayacağı kesimlere bile ulaştı. Bunlardan biri de sevgili kocamdı. (Aslında son partı seyretmemiş olsa da ) Stephenie Meyer’ın Twillight serisini bitirdikten sonra yazarın öteki kitaplarına da sıçrama yaptım. Bunlardan biri de GÖÇEBE elimdeki kitap 678 sayfa. 2 günde bitti ama ne yazık ki şu an 2 saatte pek çok detayı es geçerek sinemada seyredebilirsiniz. Göçebe’yi okuduğumda bildiğimiz işgalci uzaylı türe yeni bir yaklaşım vardı. Bu kitabi biraz spoiler vermeden anlatmam pek mümkün olmayacak sanırım. O yüzden hazırlıklı olun….

Kitaba başlarken vampirlerden sonra uzaylılar ile karşılaştım doğruyu söylemek gerekirse bunu beklemiyordum. Çünkü Cehennemde Balo Geceleri’ni de okumuştum ve yazar vampir tarzına devam etmişti.

Göçebe çok yaratıcı bir kitaptı. Bilim kurgu dünyasının en korkunç fantezilerinden biri “uzaylı işgali” bu kitabın da ana teması. Terk fark ‘ haydi çok gelişmiş silahlarımızı kapalım, canavar ve korkunç şekillerde olan bedenlerimizle dünyaya inip insanları yiyelim’ modu yoktu. ‘Aslında ruh ve beden birbirinden ayrıdır. İnsanların bedenlerini ele geçirip onların ruhlarının izlerini silebilir ve dünyayı mahveden bu ırkı ortadan kaldırıp barış ve saadet içinde dünyanın hakkı olanı  ona verebiliriz’. Bakış açısında olan bir uzaylı istilası vardı.
Başkarakterimiz(karakterlerimiz mi demeliydim) merhametli, sabırlı, dürüst, erdeli, ve sevgi dolu bir ruh(uzaylı) olan Göçebe, ve bir zamanlar insan olan ancak şu anda Göçebe ile aynı bedeni baylaşmak zorunda kalan işgal edilmiş, asi, savaşçı, acımasız ve korumacı Melanie… Biz de onların gözüyle dünyaya ve insanlara bakacağız. Kitabın içinde şifacılar, sahipler, avcılar daha ne ararsanız var, bir solukta okuyacaksınız. Kendinizi Göçebe ve Melanie’nin yerine koyacaksınız. Herkese iyi okumalar….    

PANCAKE



İngiliz aşçı Jamie Oliver’ı bilmiyorum biliyor musunuz? Kendisinin yemekleriyle Home Tv’de tanıştım. Aslına bakarsanız çoğu tariflerini Türk mutfağına uygulayamıyorum ancak Pancake sevdiğim bir tarifidir. Tabi birebir değil… Biraz bizim damak zevkimize göre değişime uğradı. Ancak pancake büyük oğlumun 1 numaralı sabah kahvaltısı…Yeme problemi olan oğluşum için benim de bir numaralı tarifimJ

MALZEMELER

3 Büyük yumurta

1 su bardağını bir parmak geçecek kadar un

1 çay bardağı süt

3 yemek kaşığı şeker (kimi zaman 5’de koyuyorum damak zevkinize kalmış)

1 fiske tuz

1 paket kabartma tozu

YAPILIŞI

Olay yapılışında gizli zaten. Mikser kullanacağız. Yumurta sarılarını beyazlardan ayıralım. Beyazlara 1 fiske tuz atıp çırpıyoruz. Aynı beze kıvamına getiriyoruz. Yani mikseri çektiğinizde o kadar yoğun kıvamı olacakki akmayacak (kalıp gibi sabit duracak) Bu kısmı önemli çünkü Pancake’lerimizin fosur fosur kabarmasını işte bu beyazlar sağlıyor. Sarılara sıra geldiğinde biraz şekerle karıştırıyorum. Sonra içine süt, un ve kabartma tozunu katıp homojen bir yapı elde ediyorum. Artık mikserle işiniz bitti.  Bir spatula yardımıyla beyazları sarının içine dışarıdan içeri doğru çevire çevire yumurta beyazlarının kabarıklığı gitmeyecek şekilde karıştırıyoruz. Aman dikkat puf puf bir görüntü olacak.

Pişirmek en kolay kısmıdır. Ben büyük düz bir teflon tava kullanıyorum 4-5 tanesi bir arada pişebiliyor. Çorba kepçesi ile aldığınız hamurdan daha önce ısıtmış olduğunuz tavaya (yağ kullanmadan) kuçük yuvarlaklar şeklinde döküyoruz. Alt üst pişiriyoruz.. İşte bu kadar afiyet olsun

15 Ocak 2014 Çarşamba

EN GÜZEL GÜNEY KORE DİZİLERİ


İtiraf ediyorum koyu bir Güney Kore dizleri seyrederiyim. Şu ana kadar pek çok diziyi seyrettim pek çoğu bilgisayarımın derin belleğinde gizli arada sevdiğim bölüm veya sahneleri tekrar seyrediyorum. Güney Kore dizileri pek çok kategoriden oluşuyor. Benim tercihim genellikle romantik komedi olanlar. Onların o çekingen aşklarını seyretmek beni mutlu hissettiriyor. Bence gelenek ve göreneklerine bağlı, çalışkan bir toplum… Hiç dikkat ettiniz mi zengin ya da fakir evlere girerken ayakkabılarını çıkarıp bence çok komik görünen terliklerini giyiyorlar. Aslında bu sadece onların değil, Japon dizilerinde de yer verilen bir durum. Benim sevdiğim bir de büyüklerinin karşında oturuş şekilleri. Ben denedim uzun süre oturunca bacaklarda acayip bir uyuşma oluyorJ 

Bu yazıyı yazmaktaki amacım benim en sevdiğim dizileri sizlere tanıtmak. Belki arkadaşlarım arasından henüz bu güzel dizilerle tanışmamış o lezzetten almamış olanlar olabilir. İşte başlıyorum.

Düşlerimin Prensi ( Princess Hours) Goong

 
Elbette teşekkürler TRT. Neden mi bu dizi ile TRT tanıştırdı beni. Ondan sonra hayranı oldum Güney Kore dizilerinin. Dizide Güney Kore hala krallıkla yönetiliyor. (Oysa Güney Kore başkanlık sistemi ile yönetilen bir cumhuriyettir bilmeyenler için) Dizi Kral'ın hastalandığı haberiyle başlıyor. Kralımız hasta olabilir ama elbette ki her kral gibi kralımızın yakışıklı bir veliaht prensi var. Adı Shin. Ancak Shin 'e krallığın geleceği için bir eş bulmak gereklidir. Shin, balerinlikle uğraşan Hyorin'e evlenme teklif eder ama Hyorin balerin olmayı daha çok istediğini söyleyerek onu reddeder. Daha önce verilmiş bir söz olduğu için Shin de Chae-kyong adında bir kızla evlenmek zorunda kalır.  Chae-kyong'un saray yaşamına alışma süreci, diğer kral adayı Yul'un da İngiltere'den gelmesiyle olaylar içinden çıkılmaz bir hal alır. Seyretmesi çok eğlenceliydi. Yoon Eun Hye (Chae-kyong’u canlandıran oyuncu) bu diziyle hayatıma girdi. Onun oyunculuk gelişimini de pek çok diziyle birlikte şahit oldum.

 Coffee Prince

 
Şansa bakın Yoon Eun Hye,  Go Eun Chan olarak bu dizide de karşımıza çıkıyor. Aslında aklımdaki sevdiğim dizilere bakarsam bir sonraki dizide de onunla karşılaşacağızJ Go Eun Chan erkek gibi bir kız. Hatta onu erkek sanıyorlar Zaten hikaye bunun üzerine diyebiliriz. Maddi durumları iyi olmadığı için annesi ve kız kardeşi ile yaşayıp yapmadığı ağır iş kalmayan bir kızcağız. Zengin, hayatı boyunca zorluk çekmemiş delikanlımız Choi Han Kyul( Gong Yoo)ile de tesadüfen yolları kesişir. Go Eun Chan, Choi Han Kyul için çalışmaya başlar ve hayatları ikisini de bambaşka birilerine dönüştürür. Çok sıcak, sevimli ve güzel bir diziydi. Kötü karakter olmayan ender dizilerden biridir bu aradaJ

 Lie to me
 

 Kültür Bakanlığı'nın beşinci seviye memuru olan Gong Ah Jung( bizim Yoon Eun Hye), varlıklı bir aileden gelen seçkin bir otelin sahibi Hyun Ki Moon ile evli olduğu yalanını söyleyerek dizi başlıyor. Aslında amacı üniversite yıllarında bu ders çalışırken hoşlandığı çocuğu elinden alan ve o çocukla şu an evli olan üniversite arkadaşını kıskandırmaktır. Ancak durum gittikçe karmaşıklaşan bir yalanlar ağına dönüşür. İlişkileri Ki Moon'nun eski nişanlısı ve abisinin yakın bir arkadaşı Oh Yoon Joo hayatına girdiği zaman daha da karışık bir hale gelir. Off  sonlara doğru süper oluyor. Hyun ki Moon aşkına sahip çıktığı zaman çok hoş bölümler olmuşJ

 Lovers
 

Ops! Araya bir romantik dram kaçtı. Çünkü seyrederken çok beğendim ve güldüğüm zamanlar da çok oldu. Sonlara doğru eski Türk filmi tadındaydı ancak baş roldeki erkek karakter gangster olunca ağlamamak olmaz öyle değimli…Dizimizde bir  Kang Jaemiz, zengin bir işadamı ve gangster,bir de Mi Joomuz, bir plastik cerrahımız var. İkilimiz Mi Joo'nun kız kardeşinin adi kocasını gangsterimiz Kang Jae sanması ile tanışıyorlar. Kang Jae, Mi Joo'nun hamile olan komşusu Yoo Jin'in de aynı zamanda sevgilisi. Bir de Sae Yeon diye bir karakterimiz var. Sae Yeon’un babası köklü bir gangster ve Kang Jae’nin patronu. Sae Yeon ve Kang Jae birbirlerine diş biliyen çocukluktan beri birbirlerini tanıyan iki adam. Sae Yeon doktorumuz Mi Joo ile tanışmış ve alıngan davranışları dolayısıyla ondan hoşlanmaya başlamıştır. İlk başlarda Mi Joo da ondan hoşlanır. Zamanla bu dörtlü arasındaki ilişki giderek boyut değiştirecek.

 The City Hall
 

Kim Sun Ah’a bayılıyorum.  Bu dizide de beni kopardı. Çok tatlı, çok sevimliydi. Aslında adından da anlaşılacağı gibi dizi politik romantik tarzda bir dizi. Olayla belediye başkanlığı, bürokratlar arasında geçiyor. Kim Sun Ah, Shin Mi Rae rolünde beledeiye başkanı için çalışan tabiri caiz ise salak sekreter… İyi niyetli ama… Cha Seung Won, Jo Gook rolünde (asıl adam) fazlasıyla zeki, bir parti başkanının gayri meşru oğlu, bir hükümet memuru… Kariyerinde ki hızlı yükseliş onu tatmin etmemekte gözünü belediye başkanlığına, milletvekilliğine ve hatta daha yükseklere dikmiş… Jo Gook öyle yada böyle Shin Mi Rae’yi belediye başkanlığına getirmeye çalışıyor (sebepleri dizide göreceğiz)Aralarında da güzel bir aşk doğuyor. Daha fazla anlatırsam spoiler olacakJ

 When it’s at night

Kim Sun Ah! Kim Sun Ah! Yine yeniden yazımdaJ Kim Sun Ah’ı Dong-geon Lee ile birlikte görüyoruz. Kim Bum Sang (yani Geon Lee Dong) çapkın, üniversitede sanat eğitmeni, tv programı yapan ancak o da hırslı bir karakter. Heo Cho Hwi (Kim Sun) ise tarihi eser kaçakçılarını yakalamakta uzman. Japonya’da bir tarihi eserin peşindeyken ikili birbiriyle tanışır ve maceraları başlar. Aynı yerde zorunlu olarak çalışmaya ve yine zorunlu olarak çıkıyorlar imajı vermeye başlarlar ve elbette ki zamanla aralarındaki geçimsiz ilişki aşka dönüşürJ

 A gentleman’s dignity
 

Bu dizi de hemen hemen her şey var aslında.40 yaş üstü 4 erkek arkadaşın hayatlarına dair her şey… bu adamlar lise çağlarından beri arkadaşlar ve hayat onları farklı yerlere de sürüklese arkadaşlıkları devam etmiş. Ben izlerken çok keyif aldım. Çeşitli anlaşmazlıklar, tesadüfler ve aşklar var.   

13 Ocak 2014 Pazartesi

BİBERLİ EKMEK TARİFİ (KOLAY)


Biberli ekmekle ben Mersin’de tanıştım. “Mersin’in biberlisi” diyemeyeğim çünkü bu Doğu Akdeniz Bölgemizde sıklıkla yapılıyor.  Biberli ekmek tarifini kayınvalidem Asiye annemden aldım. Eşim ve benim yemek konusunda bir teorimiz var: Kayınvalidem elini neye sürse çok lezzetli oluyorJ Şaka değil gerçek (maşallah suphanallah nazar değmez inşallah) Ama annemin en büyük özelliği her şeyi göz kararı yapması. Malzemeler de bu şekilde ortaya çıkartıldıJ Şimdiden deneyenlere afiyet olsun…

MALZEMELER:
Hamur için:
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
Yarım paket yaş maya (20 gr)
1 Su bardağı yarısı Ilık su ve yarısı ılık süt  
Aldığı kadar un (yaklaşık 4-5 su bardağı aldı bizimki ama yumuşak bir hamur oluncaya kadar un koyulması gerek)

İçi için:
6 yemek kaşığı biber salçası(hani bildiğiniz ev yapımı olanlardan )
1 su bardağı zeytinyağı (biz yağlı seviyoruz dileğe göre ½ su bardağı da olabilir)
2  tane soğan
1 Su bardağı dövülmüş ceviz
1 yemek kaşığı susam
Gerekirse tuz, istenirse de kekik oldukça yakışıyor
Yapılışı:

1 Bardak ılık su ve sütlü karışımımıza mayamızı, 1 tatlı kaşığı tuzumuzu ve şekerimiz koyup eritiyoruz. Bir miktar hamuru eledikten sonra ortasını havuz yapıp yavaş yavaş mayalı karışımdan döküp karıştırıyoruz. Hamurumuz yumşak bir hamur oluncaya kadar un ekleyip yoğuruyoruz. Hamurumuz hazır olduktan sonra dinlenmeye bırakıyoruz. Yaklaşık yarım saat yeterli olacaktır. Biz de bu sırada içini hazırlayabiliriz. Soğanları küçük küçük doğruyoruz aslında robottan geçirmek iyi bir fikir olabilir. Tereyağı ve zeytinyağı ile birlikte bir tavada hafif pembeleşinceye kadar kavuruyoruz unutmayalım ki hamurla birlikte biraz daha pişecek. İçine salçamızı,  dövülmüş cevizleri koyup şöyle bir çeviriyoruz. İçimiz hazır. Hamurlarımızdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yağlı kâğıt bile koysak yine de yağladığımız tepsiye düzleyerek koyuyoruz. Hamurları koyma işlemimiz bittikten sonra içimizi hamurlarımızın ortasına yerleştiriyoruz. Kırmızı yağlar hamurun etrafına yayılabilir önemli değil ekmeği daha lezzetli yapar. En son üstüne susam serpebiliriz. Tepsimizi 180 derecelik (santigrat ) fırında hamurlar pişinceye kadar tutacağız. Afiyet olsunJ

10 Ocak 2014 Cuma

TEPSİ MANTISI


MALZEMELER:

Hamuru için :

2 yumurta

4 su bardağı un

1 su bardağı su /duruma göre

1 tatlı kaşığı tuz

İç malzemesi :

1 büyük boy soğan

2 yemek kaşığı tereyağı

1 tatlı kaşığı karabiber

150 gr. kıyma

1,5 çorba kaşığı domates salçası

4 su bardağı sıcak su/2 yemek kaşığı tereyağı

Sarımsaklı yoğurt

Bugün herkesin yemeği çok sevdiği Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden tepsi mantısını aktarmak istiyorum. Kayserili değilim ancak umarım onlarda beğenir. Benim eşim severek yiyor. Kendisi biraz et sever olduğu için etli yemeklerden vazgeçemiyoruzJ

Yapılışı :

Her hamur işine başlarken yaptığımız gibi unu eliyoruz ve ortasına (benim tercihim 2 yumurta ama isteyenler 1 de kırabilirler )kırıyoruz. Tuzu ekliyoruz ve 1 su bardağı suyu yavaş yavaş ekleyip yoğurmaya başlıyoruz. Hamur biraz sert olacak. Hamuru yoğurma işlemi bittikten sonra onu biraz dinlendirelim. Biz de bu arada içini hazırlayabiliriz. Hamur dinlendikten sonra eğer usta bir açıcı değilseniz küçük bezeler halinde hamuru açabilirsiniz. Yaklaşık 1,5 cm kalındığında olsun ki kolay bükülsün J Açtığımız hamuru küçük kareler şeklinde kesip içine herhangi bir şey koymadan bohça şeklinde kapatıyoruz. Yağlı kağıt koyduğumuz fırın tepsisine kardeş kardeş diziyoruz. 200 derecede üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. İç malzemelerini hazırlarken de soğanı ufak ufak doğruyoruz. Tereyağında pembeleşinceye kadar kavuruyoruz (tereyağının yanmaması için  sıvıyağ katabiliriz). Ardından kıymayı koyup rengi dönene kadar kavuruyoruz. İçine tuzu ve karabiberi koyuyoruz.  Ayrı bir tencerede salçayı , bir parça tereyağını ve sıcak suyu katıp pişiriyoruz. İçine kıymalarımızı, ve mantımızı atıp şöyle bir pişiriyoruz ki mantılar kendini bulsun.    

 Üzerine sarımsaklı yoğurt gezdiriyoruz . Süper bir tat oluyor J Afiyet olsun.

9 Ocak 2014 Perşembe

SÜTLÜ İRMİK HELVASI


MALZEMELER:

1 paket çam fıstığı

1 su bardağı irmik

4 yemek kaşığı tereyağı, 6 yemek kaşığı sıvı yağ

1,5 su bardağı süt

½ su bardağı su

1 su bardağından 1 parmak az şeker

YAPILIŞI

1 tencere içine sütü, suyu ve şekeri koyup ocağımızın altını kısarak ısınmasını sağlıyalım. Bir yandan da 4 yemek kaşığı tereyağı (ben tepeleme yağ kullanıyorum) ve sıvı yağı(benim tercihim zeytinyağı) derin bir tencereye alalım (teflon wog kullanmayı seviyorum). Biraz eridikten sonra içine çam fıstığını ve irmiğini koyup kavurmaya başlayalım. Sürekli karıştırmayı unutmamak gerek. Burda önemli olan ne kadar kavuracağımız. İrmiğin rengi ne çok koyu kahve olacak ne de çok açık renk kalacak. İçine sütlü karışım girdiğinde helvamızın rengi 1 ton açılır. Buna göre kavurmak en idealidir. Kavurduktan sonra ocağımızın altını kısıp azar azar sütlü şekerli karışımı karıştıra karıştıra ekliyoruz. İrmik sütü çekecektir. Sütü çektikten sonra altını kapatıp demlenmeye bırakıyoruz. Yarım saat kadar sonra arzu eden üzerini ceviz veya tarçınla süsleyebilirisiniz. Yazın içine dondurma koyarak servis yapmayı tercih ediyorum. Kısın da ceviz güzel bir tat veriyor. Afiyet olsunJ

REVANİ


(herkesin çok beğendiği bir tarif)

MALZEMELER:

3  adet Yumurta

1 su bardağı şeker

1 su bardağı yoğurt

1 su bardağı  yağ

1 su bardağı irmik

1 kahve fincanı un

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

1 portakal kabuğu

ŞERBETİ:

1 su bardağı şeker

1,5 su bardağı su

Yarım limon suyu (yaklaşık 2 çorba kaşığı)

YAPILIŞI:

Revaniye başlamadan önce şerbeti yapıp soğutmayı tercih ediyorum. Şekeri ve suyu kaynatıyoruz. Kaynadıktan sonra limon suyunu koyup şerbetin kıvamını bulduruyoruz. Şerbetimizi soğumaya bırakıyoruz. 

Yumurtalar ve şeker iyice çırpılır. İçine sıvı malzemeler yani yoğurt ve yağ konulur biraz daha çırpılır. Daha sonra sırasıyla irmik, un, kabartma tozu, vanilya, portakal kabuğu rendesi katılıp karıştırılır. Bu sırada 170-180 derecede fırını ısıtabilirsiniz. Ben çok büyük bir borcam kullanmıyorum. Bu revanimiz çok kabaran bir revani değildir. Borcamı güzelce tereyağı ile yağlıyorum. Karışımı içine döktükten sonra şöyle bir sallayıp heryere eşit şekilde değılmasını sağlıyorum. Daha önceden ısıttığımız fırına yerleştiriyoruz. İlk 20 dakika fırını hiç açmıyorum. Pişip pişmediğini bir kürdan yardımı ile anlayabiliriz. Kürdanı batırdığımızda karışım kürdana yapışmıyorsa revanimizin keki hazır demektir. Sıcakken dilimleyip üzerine soğuk şerbetini gezdiriyorum. Süsleme için mavi haşhaş kullanıyorum çok lezzetli oluyor.  Afiyet olsunJ

8 Ocak 2014 Çarşamba

BEN BİR ANNEYİM


 

 Aslında;

 Kimi zaman bir hemşireyim

 Öpücük gücüyle her tür yarayı bereyi iyileştiren,

 Kimi zaman doktorum

 Ufacık öksürükten, ateşten teşhisi koyan,

 Kimi zaman şef aşçıyım

 En sevilen yemekleri, tatlıları, börekleri, çörekleri

 Tam da istedikleri gibi pişirip servis eden,

 Kimi zaman oyun arkadaşıyım,

 Pek çok oyun bilen, eğlendiren

 Kimi zaman öğretmenim

 Derslerine yardım eden

 Kimi zaman hafiyeyim

 Nerde, kiminle, ne olmuş araştırıp soruşturan

 Kimi zaman avukatım

 Suçlu ya da suçsuz her durumda savunan

 Kimi zaman yargıcım cezalandıran

 Kimi zaman kişisel danışmanım

 Kimi zaman dostum, arkadaşım, sırdaşım

 Kimi zaman gördüğü en acımasız düşmanım

 Hep azarlayan hep kızan hiç anlamayan

 Bazen ağlama duvarıyım,

 Bazen karalama tahtası,

 Bazen harcanması en kolayı

 Bazen vazgeçilmez olanı

 Ben anneyim

 En öpüleni, en sevileni

 Var mi bundan daha ötesi?

 DERYA C.

Susan Elizabeth Philips- Sensiz Olmaz


Tam bir Romantik Komediydi:)) Kitabın arka kapağından:

Plan;

Bir dahî olan fizik profesörü Dr. Jane Darlington bebek sahibi olmak için yanıp tutuşmaktadır. Ama bir baba bulması hiç de kolay değildir. Çocukken zekâsı yüzünden toplumdan hep dışlandığı için kendi çocuğunun aynı yollardan geçmesini istememektedir. Bu yüzden bebeğinin babası olacak özel birini aramaktadır. Yani biraz... aptal birini.

Hedef;

Chicago Stars`ın efsanevi oyun kurucusu Cal Bonner dış görünüşü ve taşralı tavırlarıyla mükemmel bir seçenek gibi görünmektedir. Fakat bebek delisi bir entrikacının kendisini kullanmasına izin vermeyecektir.

Problem,

Sadece anne olma hayali kuran, zeki ve yalnız bir kadın... Uzlaşmaya açık olmayan ve hiçbir koşulda taviz vermeyen sert bir adam... Tutku ve arzu, güçlü ama aynı zamanda kırılgan iki insanı hiç beklenmedik bir aşka sürükleyebilir mi?

:))) Bazı yerlerinde koptum gülmekten:) Jane'i çok inantçı bulduğum bölümler olmadı değil ama Cal ile Jane'in aşk hikayesi çok hoşuma gitti. Yazar Susan Elizabeth Phillips sadece Jane ve Cal'dan bahsetmiyor aynı zamanda yan karakterler de müthiş... Hele Cal'ın anne ve babasına bayıldım. Çok tatlılardı. Okumanızı tavsiye ederim.

 

ELMA ŞEKERİ

Ev Yapımı Elma Şekeri


MALZEMELER:

5 Adet elma

3 su bardağı  şeker

1,5 su bardağı su

2 yemek kaşığı limon suyu

YAPILIŞI:

Orta ateşe tenceremizi yerleştiriyoruz.3 su bardağı şeker ve 1,5 su bardağı suyumuzu ekliyoruz. 2 yemek kaşığı limon suyumuzu ekliyoruz. Kaynamaya bırakıyoruz. Ben kaynadıktan sonra 2-3 damla kırmızı gıda boyası damlattım. Ama damlatmak istemeyenlere de bir tavsiyem var. Şekerli suyunuzu kaynatmaya koymadan önce birkaç tane Ayva çekirdeği atarsanız su kaynarken ve ağdalaşmaya başlarken ayva çekirdekleri kırmızı renk veriyor. Kaynatırken köpükler göreceksiniz kaynama esnasında bu köpükleri almakta fayda var neden mi? Çünkü daha sonra elma şekerinin üstünde baloncuklara sebep oluyorlar. Şekerin elmalarla birleşme zamanının geldiğini nasıl anlarız? 1 su bardağı suyun içine bir damla ağdalaşmış şeker karışımımızı damlatıyoruz. Eğer damla parçalanmadan dibe çöküyorsa şeker karışımımız elmalarla kaynaşmaya hazır demektir.

Şekerimiz hazır olurken (bizim evde uzun çubuklardan kalmamıştı o yüzden ben kürdanla denedim)elmalarımızı güzelce yıkadık, kuruladık ve çubukları sapladık. Şekerli şurubumuz hazır olduğunda ocağın altını kapatmıyoruz. Elmalarımızı şurubumuzun içine batırıyoruz. Güzelce bütün yüzeylerin şekerle kaplanmasını sağlıyoruz. Önemli olan şurubun fazlasını akıtmak bunun için de elmaları tencerenin ağzına sürterek fazlalığı alıyoruz. Çıkardığımız elmaları fırın kağıdının üstüne koyuyoruz. Soğuyup katılaşmasını bekliyoruz. Afiyet olsunJ

HOŞGELDİM

Merhaba arkadaşlar:))
Uzun süreden beridir aklımda olan projeyi nihayet hayata geçirmeyi başardım. Hem kitap okumayı hem de yemek yapmayı seven biri olarak neden ben de internetin pek çok insana ulaşma fırsatından yararlanmayayım diye düşündüm.
Kitap almadan veya yemek yapmadan önce webdeki yorumları okumayı isterim. Umarım bu alanda yayınlamayı düşündüğüm yazılarım da benim gibi insanlara yardımcı olur.
Şimdiden destekleriniz için TEŞEKKÜRLER:)))